Sıcak daldırma galvanizleme, erimiş çinko banyosuna daldırılan demir ve çelik malzemelerin yüzeyine çinko ve çinko bileşikleri içeren koruyucu bir kaplama yapma işlemidir. Koruyucu kaplama genellikle birkaç tabakadan meydana gelir. Temel metale yakın olanlar, demir-çinko bileşiklerinden meydana gelmiştir. Üst üste yer alan bu tabakaların en dışında tamamen çinkodan meydana gelen bir tabaka yer alır. Galvaniz kaplamayı oluşturan tabakaların bu karmaşık yapısı, kimyasal kompozisyonu, fiziksel ve mekanik özellikleri büyük ölçüde değiştirerek kimyasal aktivite, difüzyon ve sonradan soğuma gibi özelliklerini etkiler. Kaplama kompozisyonu, banyo sıcaklığı, daldırma süresi, soğutma veya sonradan ısıtmada yapılacak ufak değişiklikler, kaplamanın görünümü ve özelliklerinde önemli değişikliklere yol açar. Çelik malzemeler üzerine yapılan çinko kaplamaların dört ana özelliği bulunmaktadır. Bunlar; yüzey görünümü, kaplama kalınlığı, mekanik özellikler ve korozyon davranışıdır.
Yüzey Görünümü
Demir ve çelik ve malzemenin yapısında bulunan karbon, silisyum benzeri bazı elementlerin kimyasal kompozisyonu, demir içeren metallerin sıcak daldırma galvanizlemeye uygunluğunu belirler ve kaplamanın görünümü ile özelliklerini etkiler. % 0,25’ ten daha az karbon, % 0,05’ ten daha az fosfor, % 1,35’ ten daha az mangan ve % 0,05’ ten daha az silisyum içerme özelliklerinden birine veya birkaçına sahip çelikler geleneksel galvanizleme teknikleri için genellikle uygundurlar.
Galvaniz kaplamalar genellikle makroskopik olarak fark edilebilir yüzey kristal yapıları (çiçekler) oluşturmaktadırlar. Klasik bir çiçek, tek bir çekirdeklenme noktasından dışa doğru birçok gözeneklerden oluşur. Bu gözeneklerden bazıları tek bir kristaldir ve parlak bir görünümü vardır. Çiçeklerin boyları uçtan uca 1 inç'i bulabilmektedir. Bununla beraber bazı diğer kristaller buzlu bir görüntüye yol açan alt kristallenmeler gösterebilmektedirler. Görsel özelliklerin yanı sıra çiçekler; boyanabilirlik, deformasyon sonucu adezyon kuvvet, yüzey düzgünlüğü gibi parametreleri etkilemekte, bu yüzden de bazen minimum çiçeklenme ya da çiçeksiz yüzey istenebilmektedir.
Çiçek oluşumu, genel olarak çinko içinde sınırlı çözünürlüğe sahip alaşım katkıları sonucu kaplama alaşımlarının dendritik katılaşma göstermesinden kaynaklanmaktadır. Saf çinko kaplamalar, tipik olarak gözeneksiz, düzgün kristalli bir yüzey yapısı göstermektedir. Spesifik alaşım katkıları, çekirdeklenme ve büyüme kinetiği yoluyla çiçek boyutuna etki etmektedir. Çiçeklerin oluşumu genellikle termal şartlara kritik olarak bağlıdır ve düşük soğuma hızları kristal boyutunun büyümesine yol açmaktadır.
Yüzey karakteristikleri, galvanizlenen çeliğin yüzeyinin düzgünlük ve düzenliliği ve yüzey kusurlarının yokluğunu kapsar.
Tele uygulanan kaplama, olabildiğince düzgün, endüstriyel teknolojinin elverdiği ölçülerde homojen dağılmış olmalı ve kaplanmamış bölge, lapa kirliliği gibi kusurlar ihtiva etmemelidir.
Önerilen Makale: Çelik profil malzemeler ve uygulamaları hakkında detaylı bilgi almak için
ıpe çelik profil sayfamızı ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Kaplama Kalınlığı
Alaşım ilavelerinin kaplama kalınlığı üzerinde iki ana etkisi vardır. Birincisi çelik -kaplama ara yüzeyinde intermetalik oluşumları engellemek ya da hızlandırmak, ikincisi ise ergiyiğin parça üzerinden akma eğilimini değiştirmektir. Bu ikinci etki, kaplama üzerindeki saf çinko tabakası kalınlığını tayin etmektedir. 450 °C' ta önce Eta (η) fazı oluşur, bunu Zeta (ζ) ve Delta (δ) fazları izlemektedir. Alaşım ilavesi, bu ara fazların oluşumunu etkiler, hatta tamamen engelleyebilmektedir. Banyo metal kompozisyonu, kaplama alaşımı tabakası kalınlığını da etkiler. Metal yüzeyine kaplanarak terk eden kaplamanın miktarı, sıvının çelik üzerine yapışma kuvveti ve ergimiş metalin ağırlığı arasındaki kuvvet dengesiyle banyo bileşimi belirlenir. Bununla birlikte sürekli galvaniz sistemlerinde sıvı üzerindeki yerçekiminin yanı sıra yüzeye püskürtülen havanın etkisi de vardır.
Esas metalin kimyasal ve yüzey özelliklerine bağlı olarak, sıcak daldırma işlemi ile elde edilen kaplamaların kalınlığı esas olarak şunlara bağlıdır:
a) Daldırma süresine (Alaşım tabakasının kalınlığına etki eder.)
b) Banyodan çıkarma hızına (Alaşıma katılmayan çinkonun yapışmasına etki eder.)
c) Banyonun sıcaklığına (Hem alaşım, hem de serbest çinko tabakalarına etki eder.)
Kaplamanın kalınlığı ayrıca daldırma işleminden sonra silme, çalkalama veya santrifüj ile sökülen çinko miktarına da bağlıdır. Çinko kaplama ile sağlanan korozyona karşı koruma, esas olarak kaplamanın kalınlığı ile belirlenir.
Banyodaki demirin 450 °C’ de (840 °F) % 0,03 olan çözünürlüğü, 550 °C’ de (1020 °F) % 0,3’ e yükselir. Demir içeriği kontrol edilmek suretiyle kaplamanın kalınlığı belirlenebilir. Demir içeriği sıfırdan % 0,3’ e yani 550 °C’ deki çözünürlük sınırına kadar yükselirken, kaplama kalınlığı iki katına çıkar. Demir içeriği % 0,1 – 0,2 aralığında tutularak, istenen özelliklerde ve fazla kalın olmayan kaplama elde edilir.
Mekanik Özellikler
Galvanizli kaplamaların uygulanan gerilime tepkisi, alaşım içeriğiyle yakından ilgilidir. Galvanizli çelikler konusunda en önemli nokta yapışma, yani kaplamanın bükme sonrası kalkmama özelliğidir. Yapışmanın zayıflığı genellikle çelik-kaplama ara yüzeyindeki demir-çinko alaşımlarının varlığı ile ilgilidir. Bu fazlar karmaşık kristal yapılan nedeniyle kırılgandır.
Haddelenebilirlik, deformasyon karşısında kaplamanın çatlamaya karşı direncidir. Alaşım kompozisyonuna bağlı bir parametredir. Katı ergiyik mukavemeti ve çökelme sertleşmesi, kaplamanın toplam uzama kabiliyetini sınırlayarak şekillendirilebilirliği etkiler. Tavlanmış galvaniz kaplamalar, yapısı sert olan ara fazların varlığı nedeniyle zayıf haddelenebilirlik gösterir. Tanecik sınırlarında oluşan faz, çatlamaya yol açmaktadır.
Galvanizleme prosesi, çelik alt tabakasının mekanik özelliklerini de değiştirebilir. Bununla beraber bu değişim, termal etkilerden ve bir miktar da flaks aşamasında çelik yapışma hidrojen geçişinden kaynaklanmakta olup direkt olarak alaşım kimyası ile ilgili değildir. Bazı alaşımlar (yüksek oranda Al içeren) daha yüksek sıcaklıkta kaplama yapılmasını gerektirir ve bu da çeliğin mekanik özelliklerinin değişmesine yol açabilir. Çift fazlı çeliklerin geliştirilmesiyle, alt tabaka özelliklerinin sıcak daldırmayla galvanizleme sonucu değişebilmesi, bu tip malzemeler için önemli bir noktadır.
Sıcak haddelenmiş sıcak daldırma galvaniz çeliğin, gerilme kuvveti, esneme (sünme) kuvveti, çekmede kopma noktası ve indirgenme hemen hemen değişmez. Sıcak daldırma galvaniz kaynak yerlerindeki gerilme kuvvetini %50–60 kadar azaltır. Soğuk çalışma veya ısıl işlem ile elde edilen yüksek kuvvet değerleri sıcak galvanizleme ile genellikle azalır. Kuvvetteki indirgenme derecesi çalışmada kullanılan miktar, ısıl işlem ve temel metalin kimyasına bağlı olarak değişir. Sıkıştırma dayanıklılığı biraz azalır ama uygulamada çelik bu durumdan fazla etkilenmez. Çeliğin şekil verilebilme özelliği etkilenmez. Yine de, eğer çelik sert şekilde bükülürse, gerilmiş taraftaki kaplama kalınlığına ve bükülme yarıçapına bağlı olarak çinko kaplama çatlayabilir. Değişik tipte çelikler sıcak daldırma işlemi sonucunda değişik şekillerde etkilenirler. Sıcak daldırma galvanizlemede, çerçeveli ve alüminyumu azaltılmış çeliklerin yorulma kuvveti daha az indirgenirken, silisyumu azaltılmış çeliklerinki ise önemli miktarda indirgenebilir. Silisyumu azaltılmış çeliklerin yorulma kuvvetindeki bu farklılığın sebebi kaplamanın yapısındaki değişikliğe atfedilebilir. Yorulma kuvvetinin etkisiyle demir-çinko tabakasında çatlaklar oluşabilir ve çeliğin yüzeyinde çatlak oluşumunu başlatabilir.
Yorulma kuvveti, genellikle işlenmemiş ham çelikler ile sıcak daldırma galvaniz işlemi görmüş malzemenin laboratuar testleri yapılarak karşılaştırılması suretiyle tespit edilir. Eğer işlem görmemiş çelik dış ortama maruz bırakılırsa paslanır. Korozyon çukurları oluşarak yorulma kuvvetinde kayba neden olur. Buna bağlı olarak dış ortama maruz kalan galvanizsiz çelikte, hızla paslanmaya bağlı olarak bozulmuş noktalar oluşur. Sıcak daldırma galvanizli çelikte ise, çelik yüzeyindeki çinko tabakası mevcut kaldıkça yorulma kuvvetinde fazla bir değişiklik olmaz.
Dağlama esnasında meydana gelebilecek hidrojen absorbsiyonu, çinko banyosunun 460°C’ lik (860 °F) nispeten yüksek sıcaklığından dolayı etkili bir şekilde yok edilir. Sertleştirilmiş çelikler, çeliğin içine hidrojen difüzyonu olması sebebiyle kırılgan hale gelebilirler. Bu çeşit malzemeden eğer çok miktarda sıcak daldırma galvaniz yapılıyorsa, dağlamadan sonra ve galvanizden önce gevreklik bakımından mutlaka test edilmelidir.
Sıcak daldırma galvanizlemeye bağlı olarak, çelikte bazen tanecik sınırlarına çinko nüfuz etmesi nedeniyle kristaller arası çatlaklar oluşabilir fakat bu durum sadece kaynak ve sertleştirmeden kaynaklanan büyük gerilmeler olması durumunda meydana gelir. Kristaller arası çatlaklar ve çinko nüfuzundan kaynaklanan gevreklik meydana gelmesi tehlikesi, düşük karbonlu yapıdaki çeliklerin sıcak daldırma galvanizlenmesinde önemsizdir. Bununla birlikte setleştirilmiş malzemeler bu duruma karşı hassas olabilir ve büyük miktarlarda sıcak daldırma galvaniz yapılmadan önce çinko nüfuzu ve çatlak bakımından test edilmelidir.